İlk profesyonel maçına çıktığında yirmi bir yaşındaydı. Peşi sıra gelen on yedi galibiyetin tamamını nakavtla almıştı. Spor basını, yorumcular, uzmanlar ve seyirciler ondan çok şey bekliyordu. Dünya şampiyonluğu ve belki
İlk profesyonel maçına çıktığında yirmi bir yaşındaydı. Peşi sıra gelen on yedi galibiyetin tamamını nakavtla almıştı. Spor basını, yorumcular, uzmanlar ve seyirciler ondan çok şey bekliyordu. Dünya şampiyonluğu ve belki
Sabah yeni aldığı kıyafetleri giydi. İşteki ilk günüydü. Aynanın karşısına geçip çıkmadan önce son bir kez daha kendine baktı. Çok güzel olmuştu. Omuzlarını dikleştirip gülümsedi. Gecikmemek için erkenden çıktı. Bir
Üstündeki kıyafetler belediye otobüsü için tuhaftı. Yolcular garip bakışlarla onu süzerken aldırmamaya çalıştı. Artık hiçbir şeye aldırmıyordu gerçi. Camdan dışarı bakıp, haziran ayının insanın içine neşe doldurduğu o güzel akşam
Yağmur fasıla vermiş, acıkan karnını doyurmak için dışarı çıkmıştı. Doğrusu saat bir hayli geçti ama o kadar acıkmıştı ki bunu düşünecek hali yoktu. Yağmurla ıslanmış sokaklar şehir ışıkları ile parıldıyordu.
Yataktan kalkıp balkona çıktı. Önünde uzanan şehre baktı. Yazın ilk günleri. Havada tatlı bir sıcaklık ve belli belirsiz bir esinti. İki gün oldu bu otele yerleşeli. Günler süren iş seyahatlerinden
Çalışma odasında oturmuş boşluğa bakıyordu. Işığa ihtiyacı yoktu. Arkasındaki pencerede pürüzsüz gökyüzünde salınan dolunay. Uzaklardan bir ağustos böceğinin sesi. İnsanın içine umut dolduran yaz akşamının içinde ötüp duruyordu. Aralık pencereden
“Yakında gideceğim buradan” dedi dedesi uzandığı yatağından. Epeydir hastaydı ve son günlerde durumu giderek ağırlaşıyordu. Bir iki gündür bilinci gidip gelmeye başlamıştı. Vakit buldukça dedesinin evine geliyor, onunla ya da
Soğuk insanın içine işliyordu. Ağır adımlarla ilerledi. Sokak lambalarının ışığı yağan yağmurla ıslanmış kaldırımlarda göz kırpıyordu. İçindeki sıkıntının verdiği huzursuzluk büyüyordu. Tek tük insanlar geçiyordu yanından. Dükkan sahipleri kapatmak için
Yağmur yağıyor bardaktan boşanırcasına. Küçük sular birleşip yollardan aşağı akıyor önüne çerçöpü katarak. Kalabalık bekliyor saçakların altında. Kadınlar ve adamlar. Yüzlerinde merakın ve endişenin izleri. Mesaiden çıkalı birkaç saat olmuştu
Size onunla alakalı hatırladıklarımı anlatacağım. Tamamı uçup gitti aklımdan, üzerinden çok vakit geçti. Adını sormayın, söylemeyeceğim. Sadece onu tanıyanlar bilecek anlattığımın kim olduğunu. Öyle kalsın istiyorum… Her şey bir gecekonduda