Uzun otobüs yolculuğunun bilmem kaçıncı saatindeler. Otobüste
çok yolcu yok. En fazla on kişi. Aradaki duraklarda binip inenler
oldu, o yüzden emin değil. Yaşlı bir çift ve yanındaki ikili
koltukta tek başına uyuyan adam hariç hepsi sonradan bindi
otobüse. Dördü beraberler en başından beri. Güneş yeni yeni
kendini gösteriyor ufukta. Yorgun otobüsleri bomboş yolda
ilerliyor. Sonu olmayan ovanın ortasında, hiçbir yere gitmiyor
gibiler. Tatile gidiyor Bahar. Ailesinin yanında kafa dinleyecek on
gün. Camda kendi yansımasına bakıyor. Yan koltuktaki adam
doğrulup nereye geldiklerini anlamaya çalışıyor. Kısa bir bakış
atıyor koltukların üzerinden ve uykusuna geri dönüyor adam.
Etraf epeyce
aydınlandı. Kavurucu yazın ardından otlar sapsarı. Göz
alabildiğine tek bir ağaç yok. Yazı burada geçirmediği için
seviniyor. Buralarda bir yerlerde küçük bir kasaba olmalı.
Yaklaşmış olmalılar. Öyle hatırlıyor. Uzun zamandır otobüsle
seyahat etmedi. Arabası bozulmasa yine etmeyecekti. Arkadan gülme
sesi geliyor. Neşeli neşeli bir şeyler anlatıyor adamın biri.
Sabahın bu saatinde pek bulunur şey değil doğrusu. Geriye
yaslanıp gözlerini kapatıyor. Azıcık uyusa güzel olurdu velakin
kendi yatağı dışında uyuması namümkün.
Uyuyup uyumadığından
emin değil ama dinlenmiş hissediyor. Doğru hatırlıyormuş,
kasabanın tabelasını geçtiler az önce. Birazdan orada olurlar.
Yan koltuktaki adam da uyanmış sağa sola bakınıyor. Arkadaki
konuşma hâlâ devam etmekte. Fakat başka konuşmalarda eklenmiş.
Tüm yolcular uyanmış muhtemelen. Kasabaya giriyorlar. Tek tük
insanlar var sokaklarda. Esnaf yeni yeni kepenk açıyor. Gelen günü
karşılamaya hazırlanıyorlar.
Tebessümle dışarıyı
izliyor Bahar. Küçüklüğünden beri bir sırrı var kimseye
söylemediği. Sadece o yanlarına gittiğinde yaşadıklarına
inanıyor insanların. Daha doğrusu her şeyin. Duruyorlar öylece,
Bahar’ın gelmesini bekleyerek. Şimdi onu karşılıyor kasaba. Şu
an, bu kasaba haricinde dünyadaki herhangi bir yerde hayat yok.
Birkaç kez anlatmaya çalıştı insanlara ama tuhaf tuhaf baktılar.
Oysa gönülden inanıyor buna. Belki büyüdüğü için biraz daha
az ama inanıyor işte. Sokak köpeği başını kaldırıp ona
bakıyor teşekkür etmek için. Yıllardır bekliyor yaşamı. Kaç
yıl oldu sahi buradan geçmeyeli? Doğru düzgün hatırlamıyor ama
on yılı geçmiştir. Otobüs bakımsız sokaklarda ilerleyerek
kasabadan çıkıyor. Kısa bir hayattı oradakiler için. Güneş
yazın bittiğini unutmuş gibi parıldamakta. Dönüp yan taraftaki
adama bakıyor. Göz göze geliyorlar. Bir şeyler söylemek istiyor
sanki adam ama vazgeçip cama doğru dönüyor. Kasaba gerilerinde
kaldı. Yok artık orası. Şimdi sıra ailesinin yanı. Oraya gidip
hayat vermeli.