Deneme

Sorular

Göz alabildiğine uzanan ovanın ortasındaki tek yükseltide bir adam ve kadın duruyorlar. Durmaları için neden yok. Orada olmaları için de. Yıllardır ve belki asırlardır, orada duruyorlar. Kadın elindeki kağıdı uzatıyor sessiz. Eskimiş, zaman içinde solup yıpranmış. Yazı üstünde belli belirsiz. Adam alıp kağıdı bakıyor. Gözlerindeki koca boşluk içine açılıyor. Orada hiçbir şey yok. Gözleri seçemiyor …

Sorular Devamı »

Oyuna isteyerek dahil olmadım. Nasıl geldiğime dair hiçbir fikrim yok. Fakat benden önce de oynanıyordu. Tek bildiğim bu. Oyuncuları tanıyorum. En azından bazılarını. Neden oynuyoruz diye sormuyoruz. Soran kimseyi görmedim. Yasak olmalı. Öyle olduğunu tahmin ediyorum. Zarları salla. Neticenin iyi gelmesini umarak. Konuşuyoruz arada bir. Oyun hariç her şeyle alâkalı. Kelimeler geçiyor üzerimizden. Arada bir …

Devamı »

Zayıflığını gösteremezsin. Çünkü seni seven insanları üzersin. Ve yine, zayıflığını gösteremezsin. Çünkü seni sevmeyen insanları mutlu edersin. 

Bulduğu ilk ağacın altında durdu adam. Yorgunluktan ayakta durmaya zorlanarak. Tekrar etti, “Zaman geçiyor”. Bunu fark edeli epey oldu. Sayıların farkına vardığında anladı her şeyi. Kelimeler… her şeyi karmakarışık ediyorlar. Saymaya başla, on. İleri doğru gitmiyoruz. Kelimeler bizi yanıltıyor. Adam bunun farkında. Ufka takılıyor gözleri. Belirsiz bir toz bulutu. Kafasının karışmasını istemiyor. Yürüyüp devam etmesi …

Devamı »

Kelimeler

  Oturup yazmaya başla.  Kelimeler sana yol gösterir. Bir, iki, üç, dört, beş… bu kadarı yeter. Hayat senin istediğin gibi olmaz. Tek kelime. Çıkar…! Cümle değişti. Hayat senin istediğin gibi. Artık iyi bir yerdesin. Say…! Saymak iyidir. Bir, iki, üç, dört. Fakat bir mesele var gibi. Aslı olmadı yine. Hep bir şeyler gibi. Oturup yazmaya …

Kelimeler Devamı »

Korku…

En büyük darbe ilk anda inecek. Beklemediğiniz anda. Hiç bir işaret ve ikaz eden olmayacak o yola çıktığında. Eğer sağ kalırsanız, düşündüğünüz kadar değerli olmadığınızı anlayacaksınız. Ve tabi o geçip gittiğinde anlayacak kadar bir şeyler kalırsa sizden geriye. Dediğim aynen olacak. Bekleyin, göreceksiniz. Şimdi huzurla uyuyun çünkü şu an onu beklemektesiniz… Gelmeyecek! 

Bir, İki, Üç

Tırtıl kozasını örüyor kendini öldürmek için. Bir dala bağlı. Dal ağaca, ağaç toprağa, toprak dünyaya. Topraktan gelme! Rüzgar yağmur getiriyor. Ondan önce güneş vardı. Nerede? Burada, tam olduğun yerde. Tırtıl kozasını örüyor kendini öldürmek için. Cümle bir kez daha tekrar edecek. İki asal ama çift. Sen değerlisin. Değerli olduğunu hissedebiliyor musun? Öyle olduğunu biliyorsun. Kimse …

Bir, İki, Üç Devamı »

Tahta Bahçe Makası

Bu cümlenin bir devamı olmalı? Hangi cümlenin? Bunun işte… az önce söyledim ya. Kiminle konuşuyorum ki gecenin bu saati. Çocuklar ölmemeli. Çocuklar ölmesin. Çocuklar ölüyor. Sen karıncaları ezdiğinde geceleri rahat uyuyabiliyorsun. Kaç karınca ezmişsindir sahi? Bugün kaç böcek ezmişsindir. Ama onlar insan. Kimler, çocuklar mı? Kim demişti onu sahi: Çocuklar neden ölüyor sorusuna geldiğinde düşünmeyi …

Tahta Bahçe Makası Devamı »

İsimsiz

Bir adam doğdu, yaşadı ve öldü… Anlatılacak hiç bir hikayesi olmadı. Kimse onu hatırlamadı. Sadece yaşadı ve öldü… bitti.

Nehirde Yüzen Yaprak, Uzun Kış ve Anlamsız Kelimelerin İçindeki Balık

Teker dönüyor. Dişleri arasından geçen sular buradan çok uzakta bir yerdeydi beş gün önce. Zaman değiştirdi her şeyi. Su o gün buharken, dalından kopan yaprak düştü yukarıdaki dağın kayaları arasındaki meşe ağacından. Küçük bir kız ekmişti onu. Şimdi nehrin döküldüğü yerdeki şehrin limanının yanındaki mezarlıkta, beyaz bir taşın altında yatıyor. Ağacın kökleri uzanamaz ona ama …

Nehirde Yüzen Yaprak, Uzun Kış ve Anlamsız Kelimelerin İçindeki Balık Devamı »