Deneme 1

Tavandaki çizgiler,
yaşlı bir adamın yüzü gibi. Kırılıp, birbirlerine yetişmek
için uzanıyorlar. Saat kaçtır acaba? Kaç saattir buradayım
onu bile bilmiyorum. Günler geçmiş gibi. Belki de haftalar.
Pencerenin üstündeki köşede örümcek ağı var. Işık
öyle az ki tam olarak seçilmiyor ama büyük ihtimalle örümcek
ağır o.

– Bir
şeyler mi yapsak?


Bilmem ki ne gibi mesela?


Çıkıp gezsek mi? Ya da bir yere gidelim?


Saçmalama lütfen. O kadar seviştik ki yürüyecek halim yok.

Kesinlikle bir örümcek
ağı. Aslında ışığı açabilsem daha net görürüm ama neyse.
Bir sigara daha içeyim en iyisi. Buradan çıkamayacakmışım gibi
geliyor. Çakmak nerede? Hah işte şurada. Benim gibi kaç
kişi bu tavana baktı? Aman, bana neyse. Allah kahretsin sigaram az
kalmış. Sigara almaya gidiyorum deyip kaçsam mı? O kadarı da
hayvanlık olur sanırım. Evet, öyle olur. Neyse sigarası vardır.
Ondan alırım. Yalnız iyi seviştik hakikaten.

– Hem
sen neden çıkmak istedin ki şimdi? Canın mı sıkıldı?


Yoo… hayır bebeğim. Neden canım sıkılsın!? Farklı bir şey
yaparız diye dedim.


Yarın gece gitsek. Hı?

Yarın gece mi? Sıçtık
lan! Ne yarın gecesi. Bir gün daha burada kalmaya dayanamam. Hem
nasıl seviştim lan bununla? Ha siktir! Çok çirkin geliyor şimdi.
Her neyse sabah bir şeyler uydurur kaçarım. İyi de ne
uyduracağım? Bizimkilere mesaj atarım, acil bir yere çağırıyormuş
gibi ararlar. Öylece tüyerim. Ağzımın tadı da bok gibi oldu.
Çok sigara içtim. Neden azıcık ötede uzanmıyor ki şu karı?
Hayvan gibi yatakta Siyam İkizleri gibi yatıyoruz.


Bana da bir sigara versene?

– …


Aaaa… az kalmış senin sigaran. Bur ben yeni paket açayım.
Çekmecede vardı.

Ha siktir! Nasıl bir
kalça lan o? Bununla mı yattım şimdi ben? Ağzıma sıçsınlar.
Oha, aynanın önünde ne kadar çok kutu var. Hepsi makyaj için mi
acaba? Desene yüzünü de yeniden yapıyordur bu. Aman canım bana
ne! Neticede yarın çıkıp giderim. Gitmeliyim. Çok sıkıldım.
Aslında çok güzel bir kadın değil mi? Valla öyle. Baksana şuna.
Hem kalçasının biraz büyük olması normal. Benim de vücudumda
bir sürü çirkin yer vardır. Neden kendime böyle şeyler
yapıyorum ki? Beğenmediysen beğenmemişsindir. Bunda ayıp bir
taraf yok ki.


Başka bir şey ister misin? İçecek falan…


Teşekkür ederim. Sen yanımda ol yeter.

– Ama
böyle şeyler söylersen yanından ayrılmam bak


Belki de onun için söylüyorumdur

Diline sıçayım. Ne
diye söyledin ki şimdi böyle bir şeyi? Güzel öpüşüyor
yalnız. Neden durdu? Sadece öpüşmek istedi sanırım. Basit bir
tek gecelik seksi bile tuhaf bir hale sokuyorsun. Aptal! Ne demek sen
yanımda ol yeter. Of, çok salağım. Neyse ki evde sigara varmış.
Neden etrafta bu kadar eşya var ki? İnsanı huzursuz ediyor.
Sanırım biraz dağınık. Oysa tuvalet masasının üstündeki
onlarca kutu özenle dizilmiş. İki ayrı insan var gibi evin
içinde. Çok sıkıldım, çok sıkıldım, çok sıkıldım. Bir
şeyler bulup konuşmalıyım. Niye televizyon yok lan bu odada?

– Çok
güzel bir evin var.

– Sağ
ol, ben de çok seviyorum.


Benim iş yerime de çok yakın.


Aaaa… gerçekten mi? Bence bunların hepsi bir işaret.


Acaba?


Başka ne olabilir ki sersem?

Güzel öpüşüyor
gerçekten. Kendimi kandırmaya çalışmama da gerek yok. Harika bir
vücudu var. Yalnız iş yerini söylemese miydim? Orada biraz
saçmaladım galiba. Her neyse olur o kadar. Hem beni arayıp bulacak
değil ya. Sabah ilk iş kaçıp giderim. Tavandaki çizgilerin
artışını izlemeye niyetim yok. Güzel sevişiyor, çok güzel.
Sabah olsun da hele bir, bakarız!

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir