Kuantum

Sahibi olduğu otelin kapısından içeri girdi. Birkaç yıl olmuştu burayı alalı ve bu süre içinde ilk kez geliyordu. Varlığı ya da yokluğu önemsiz bir oteldi. Geldiği noktada elde ettiği maddi güce nazaran hiçbir önemi yoktu buranın. Vergiden kaçmak içindi sadece. Senden güçlü birine parayı kaptırmamanın basit bir yolu. Çocuklar başkası yemesin diye çikolatalarını yalar ya! …

Kuantum Devamı »

Yağmur, Sorular ve Cevaplar

Yağmurun yağmaması gerekiyordu. Şöyle demişti hava durumunu anons eden spiker. “Bugün hava parçalı bulutlu ve sıcaklık mevsim normallerinin üzerinde…”. Dışarıdaki hava ise bunu duymuş da tersini yapmak için uğraşıyor gibiydi. Soğuk rüzgar bedenini yalayarak geçti. Şu an havanın ne durumda olduğunu fark edecek durumda değildi. Adımları giderek ağırlaşırken yeniden ağlamaya başladı. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur …

Yağmur, Sorular ve Cevaplar Devamı »

Evrim III (Online roman serisi)

Onlarca deneme ve başarısızlık. Bunun sebebini bir türlü çözemiyorlardı. Gizli tesisin ana salonunda toplanan bilim insanları ve yetkililer bu konu üzerine tartışmaktaydı. Nörologlar, ortopedistler, cerrahlar ve genetikçiler başarısızlığın sebebini bulmak için aylardır kafa patlatıyorlardı. Hakan’a takılan ve onun üzerinde başarılı olan protezler diğer insanlarda işe yaramıyordu. Her şey bir tarafa üstlerinde artık askerlerin baskısı vardı. …

Evrim III (Online roman serisi) Devamı »

Nehirde Yüzen Yaprak, Uzun Kış ve Anlamsız Kelimelerin İçindeki Balık

Teker dönüyor. Dişleri arasından geçen sular buradan çok uzakta bir yerdeydi beş gün önce. Zaman değiştirdi her şeyi. Su o gün buharken, dalından kopan yaprak düştü yukarıdaki dağın kayaları arasındaki meşe ağacından. Küçük bir kız ekmişti onu. Şimdi nehrin döküldüğü yerdeki şehrin limanının yanındaki mezarlıkta, beyaz bir taşın altında yatıyor. Ağacın kökleri uzanamaz ona ama …

Nehirde Yüzen Yaprak, Uzun Kış ve Anlamsız Kelimelerin İçindeki Balık Devamı »

Evrim II (Online roman serisi)

Havalar soğumaya başlamıştı. Uzun zaman geçmişti üzerinden olanların. Pişmandı, en azından fazla yemek yemiş biri kadar ya da gece az uyuyup sabah işe giden bir işçi kadar. Sinirlerine hakim olsa bu kadar zorlukla baş etmesi gerekmeyecekti. Olamamıştı ama. Aslında yeterince hakim olmuştu kendine. Yeterince beklemişti o gün için. Hiçbir şeye hakim olması gerekmiyordu artık. Başkaları …

Evrim II (Online roman serisi) Devamı »

Yemek

Kırmızı ışığın yanmasını bekledi. Yeterince içmişti ve trafik polisine yakalanmak istemiyordu. Arabanın ne zaman açıldığı bile belli olmayan radyosundan çıkan tuhaf bir müzik bu sahneye eşlik ediyordu. İş yerinden çıkmadan önce yarım şişe viskiyi mide indirmişti. Bazıları için fazla gelebilirdi ama Hakan için öyle aman aman bir miktar değildi. Bazı günler birkaç şişeyi bitirdiği olurdu. …

Yemek Devamı »

Sağ ve Sol

Belediyenin bile unuttuğu eski sokağın, mukimlerinin daha çok parasız ve bekarlardan oluştuğu eski apartmanın köhne mutfağında, “Altmış yaşında bir adamın kendi yemeğini hazırlamasında asil bir taraf yoktur” diye mırıldandı. Akşam yemeği için hazırladığı yumurtaların üstüne az önce son parasını vererek aldığı sucuğu ince ince doğradı. Epeydir heves ettiği sucuğun o bildik kokusu mutfağı doldururken ağzı …

Sağ ve Sol Devamı »

Otuz Yıl, On Bir Ay, Yirmi Dokuz Gün

Otuz yıl, on bir ay, yirmi dokuz gündür içerideydi. Cinayetten girmişti. Gençti o zamanlar. Yeni filizlenen bir ağaç kadar. Baharda açan çiçekler kadar. İstememişti birini öldürmeyi. Kimseyi incitecek biri değildi. En azından o zamanlar değildi. İhanet insanın fikrini değiştiriyordu. Başından belası eksik olmayan bir ailenin en küçüğüydü. Kimse ona nerede doğmak istediğini sormamıştı. Ne isteyip …

Otuz Yıl, On Bir Ay, Yirmi Dokuz Gün Devamı »

Yaratılış

“Benim suçum senin gibi doğmamış olmak m?” diye fısıldadı. Bir metrekarelik odada ayakta duruyordu. İkisini ayıran cam panoda seslerin iletilmesi için dört tane küçük delik açılmıştı. “Hayır, öyle…” sesinin gidip gitmediğinden emin olmadığından deliklere doğru yaklaşıp biraz daha sesini yükseltti, “…öyle olmadığını biliyorsun” “O zaman neden burada tutulduğumu söyler misin?” Verecek bir cevabı yoktu. İki …

Yaratılış Devamı »

Deneme 2

Bilmem ne kadar zaman önce, tam burada durdum. Bu eski kapının ardında. Bir Haziran gününün akşam üstü. Şimdi günlerden neydi hatırlamıyorum. Keşke hatırlayabilseydim. O kadar çok zaman geçti ki üzerinden. Hatırlamam imkansız artık. Bomboş bir odadayım şimdi. Gitmem gerek. Kaybettiğim her şeyin anıları benimle beraber gelecek ama ben buradan gideceğim. Gitmem gerek. Yaşlı biri için …

Deneme 2 Devamı »