Bir, İki, Üç

Tırtıl kozasını örüyor kendini öldürmek için. Bir dala
bağlı. Dal ağaca, ağaç toprağa, toprak dünyaya. Topraktan
gelme! Rüzgar yağmur getiriyor. Ondan önce güneş vardı. Nerede?
Burada, tam olduğun yerde. Tırtıl kozasını örüyor kendini
öldürmek için. Cümle bir kez daha tekrar edecek. İki asal ama
çift. Sen değerlisin. Değerli
olduğunu hissedebiliyor musun? Öyle olduğunu biliyorsun. Kimse
dokunamaz sana. Zaman sadece bir araç. İstediklerini getirmek için
dönüyor yelkovan. İyiliğini görüyor herkes. İçin iyilikle
dolu. Önemlisin sen. Yağmur yağmadan önce rüzgar esiyor. Eser mi
her zaman? Esmesi lazım yoksa yağmur gelemez. Sürekli tekrar eden
bir ses var. Nereden geldiğini bilmiyorum. Ama duyuyorum. Ağır
ağır dönen bir şeyin gıcırtısı. Yağlanmamış çarklar. Sen
gelmeden önce de buradaydılar. Altı milyar. Daha fazla oldu
galiba. Ağız alışkanlığı. Muhtemelen daha fazladır. Sen ise
içlerinden eşsiz olan. Önemlisin sen. Bu da bir kez daha tekrar
edecek. Hangisi olduğunu takip etmen gerekmiyor. Okurken anladığın
şeydir asıl olan. Yoksa benim ne anlatmak istediğim mi? Buna karar
verecek olan da sensin. Çünkü önemlisin sen. Her şey birbirine
bağlı. Buradan çıkamazsın. Buradan çıkış yok. Olması
gerekiyordu oysa. Aileni, doğacağın zamanı, nereye geldiğini
seçmedin. Başka neleri seçmedin? Bir yerlerde çarklar olmalı.
Seslerini duyuyorum. Bu cümle tekrar etmeyecek. İki de asal. Neden
asal olması gerektiğini bilmiyorum. Tek olmaları gerekiyor
bazılarının. Buna ben karar veriyorum. Her şey birbirine bağlıysa
senin de bağlı olman gerekir. Fakat hayır, sen eşsizsin. Yedi
milyar oldu galiba. Toprağın altında ne kadar var? Bunu bilmen
gerekmiyor. Çünkü saymıyorsun. Dünya toprağa, toprak ağaca,
ağaç dala, dal tırtıla bağlı. Her şey tırtıla bağlı!
Tırtıl kozasını örüyor kendini öldürmek için. Bu cümle
zamanını doldurdu. O halde tırtıl öldü. Kozasında. Kozasındaki
tırtıl öldü mü? Ölmediğini biliyorsun. Sen her şeyi
biliyorsun. Eşsiz olmak böyle bir şey. Tanrılar seni görse
tapınmak ister. Her tapınakta adın geçer. Kafiyeli olmayacak
yazı. Bu bir tesadüf. Hangi cümle kafiyeliydi ki? Yukarılarda bir
yerlerde de olmuş olabilir. Bunlar sadece tesadüf. Sen biliyorsun.
Sen her şeyi biliyorsun. Bu cümle gereğinden fazla tekrar etti. En
baştaki sisteme uymadı. Bir sistem olmalıydı. Bir sistem var. Ses
giderek artıyor mu? Sadece ben duyuyor olamam. Eğer öyleyse çok
tuhaf. Çok fazla yağ gerekiyor bu çarklar için. Hem de çok… üç
nokta. Devam ediyor cümle bir yerlerde. Orası burası değil. Ölü
tırtıl kelebek olmak için bekliyor. Ölü değil ki tırtıl. Öyle
olmadığın biliyorsun. Yağmur başlamak üzere şimşekler
çakıyor. Gökyüzü yeryüzüne bağlı. Yer yüzü hiçbir yere.
Uzaya bağlı değil mi? Uzaya bağlı. Değil. Boşlukta duruyor.
Boşluk… boşluk… boşluk… Boşluk mu? Dört etti. Sormamam
gerekiyordu. Sormamalıydım. Yağmur başlamadan önce gitmem lazım.
Duvar orada. Görmüyorsun. Fakat orada. Sen çok özelsin. Fazla
tekrar etti. Yine bozuldu sistem. Her şeyi planla. Duvara
çarptığında… Cümle devam etmeyecek. Yağmur başladı gitmem
gerekiyor. Her şey birbirine bağlı. Bir tek sen değilsin. Ses
özelsin. Bilincin var sesin. Topraktan olma! Duvar orada…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir